2 Ağustos 2012 Perşembe

22sinde evlilik meselesi...

şimdi annemin gün içinde sürekli ataerkil toplum baskısı kurmaya çalışan halini sağa koyuyorum; arkadaşlarımın sürekli nişan; söz, düğün; ilk çocuk; 2. çocuk; normal doğum mu sezaryen mi? ya da mutfak takımı için hiç gdilmeyen krc, yok esse yok başka başka mağazalar bir kenara.... önümde avrupa seyahatim ardımda bıraktıklarım ise... annemin artık birine göz yumup sevgli bulmam arzusu... ben ne yapabilirim annem ya.. ben ne yapabilirim ne babam kadar saf erkekler ne de senin aşkın gbi uzaktan uzaktan yürümüyor ilşkiler; pazara giderken yolda karşılaşılıp heyecanlanılmıyor eskisi gbi ben de isterim tabii ki şöyle ellerimden tutunca kalbime dokunan biri olsun hayatımda; ama erkekler eskisi gbi değil anlıyor musun? anlamıyorsun anne anlamıyorsun...  doğru insan diye bri şey yokmuş; ben kusursuz istemiyorum ki anlamıyorsun  benim için doğru olanı arıyorum; pazar sabhları uzuuuuun kahvaltılar edebileğim; gazetemi okuyabileceğim; hatta ona benzeyen çocuk sahibi olmak arzusu ile yanıp tutuşacağım biri olsun istiyorum; ben de isterim sevdiğim adamla hayatımı birleştirmeyi ama evlenmek için evlenmek istemiyorum.... aynı yöne bakmak istiyorum; beni tamamlasın istiyorum.... çok şey istemiyorum sağımda annem solumda arkadaşlarım; önümde avrupa günlerim; arkamda yanlış kişlerden oluşmuş bir aşk çöplüğüm... ne yapabilirm? neee? suç bende mi sizce de?  geçenlerde vogue nin sayfasında şu gelinliği gördüm; bunu istiyorum beyonce un the best thing i never had; o klipteki gelinlikten sonra buna da aşık oldumm.... sevgilerleeee

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder