13 Mayıs 2013 Pazartesi

erasmus güncelerim...-1

gamze-ümit ( bence -gü- ) yanıma geldiler.... aslında tam olarak amsterdam'a.... gençlik organizasyonları tarafından karşılanan masraflar.... kıskanmamak elde değil =) o zaman kıskançlık demeyelim de bana da nasip olsun diyelim... hala Paris'e gidemedim gerçi onlar da bir gün kalmışlar... hollanda'm... amsterdam'ım da ağırladım onları... sabahtan souzy ve pepi ile amsterdam'a geçtim 10.42 treni ile...  central stationdan başladı bu amsterdam maceram da....  
 heybetli binası ile amsterdam merkez tren istasyonu.... eda'ya vardığım, gamze'ye vardığım.... her istasyon gibi sevdiklerime ulaştıran, sevdiklerimden buluşmak üzere ayıran o istasyon....  binası da ayrıca mimarisi heybeti, renkleri.... her hali ile etkilenmemek elde değil.....
 
dünyanın onlarca ülkesinden onlarca insan  geliyor gidiyor ziyaret ediyor bu başkenti.... sevgililer buluşuyor...ayrılıyor... i am sterdam.... ne de olsa orası....  hoşgörünün başkenti... herkesin herkese tanımaksızın gülebildiği.... hoi diyerek gözlerinin içine bakıldığı... bu kadına nasıl bir saygıdır...  türkiyemde kadın başını öne eğer, ama burda hep gökyüzüne bakıyorum.... bana selam verip geçen erkekler... türkiyemde olsa onlarca laf yerim...  burda selam verip gülümseyip geçiyorlar... bu nasıl bir saygıdır.... nasıl bir saygıdır...

 amsterdam'da yani hollanda da öğrendiğim bir diğer şey de kesinlikle ucuzu aramak... bilmiyorum yaşım mı ilerledi.... annem gibi davranıyorum.... gamzeleri aldığım gibi en ucuz marketlere götürdüm, anneler günü idi anneme hediyemi lale tohumlarımı aldım, gönderdim....  annem nasıl sevinecek...  gamzeye de bunun için ayrıca teşekkür etmem gerekecek gerçi orası ayrı... türkiye'ye dönünde halletmem gerekir artık....

 lalelerim annemle senelerce kalacak..... her açtığı çiçekte annemi daha mutlu etmek istiyorum, çünkü aileden vatandan hasret kalmak aslında onların değerini de öğretiyor.... onları mutlu etmeden onların hakkını elde etmeden ölürsem.... işte beni öldüren bu sebep olur....  karaborsa bilet bulup, yanlış bilete yanlış müzeye gitmemiz, bir biletle hepimizin girmesi,,, barkot okuyucu.... ahahah komik şeyler de var şu hayatta...  ama dostlarımla olmak çok çok güzeldi.....

26 Mart 2013 Salı

netherland

en son eda dan bahsetmişiz, tüm güzellikler onunla olsun, ama hayatımız devam ediyor değil mi.... aslında nasıl aşık olduğumu anlatmak isterdim ama şimdi şu bisiklet mevzusuna bir değinmek istedim....  Hollanda da kişi başına tahmini 3 bisiklet falan düşüyor, geldikten sonra tahmini 5 kilo falan verdim, ama çok yiyorum ondan :( daha fazlası da verilebilirdi, öğrendiğim onca tarih dersinde Yunan'ların bizi nasıl mağlup ettiği, Almanların faşistliği, ve diğer ülkelerin o zalim tavırları karşısında bizim masum ve savunan olduğumuz yalanını yaşadım ve aslında öyle olmadığını öğrendim... gece yarılarında yolda kaldım, hiç tanımadığım bir Hollandalı yol gösterdi, Türkiye'm de olsa kesin yanlış yol gösterirdik, eğlenirdik, ne bileyim böyle salak şeyler.... AB ye girmemiz çok zor, Hollanda da ki düzeni gördükten sonra (ilk kez Avrupa'ya geldiğim için samimiyetle yazıyorum) ben olsam ben de Türkiye'mi AB ye almazdım, güzelim vatanda.... yazık ediyoruz kendimize, bu arada evet marihuana denedim, ve her yerde özellikle merkez istasyonda kokudan geçilmiyor,ama bir şey öğrendiysem Avrupa'dan o da sevmek, zaten sevmeyi seven bir insandım ama.... sevmeyi sevilmeyi daha çok öğrendim....